2 Aralık 2008 Salı

Başarılı Bir Kişisel Finans Yönetim Uygulaması

2015 yılında internet bankacılığı” konulu yazımda “Kişisel Finans Yönetimi” yazılımlarının oldukça popüler olacağından bahsetmiştim. Son dönemde bu konuda iyi örnek olabilecek bir banka uygulamasını birlikte inceleyelim.

Son dönemin web alanında inovatif bankalarından olan Zion Bank geçtiğimiz günlerde “Holiday Gift Planner” adında bir uygulamayı hayata geçirdi. Uygulamanın amacı,yılbaşı ve diğer tatil dönemlerinde sevdiklerinize almayı düşündüğünüz hediyeleri planlamanıza ve bütçelemenize yardımcı olmak. Düşününce basit bir amaç için yapılmış ve gereksiz bir uygulama gibi düşünülebilir. Ancak banka reputasyonuna katkısı ve diğer ek faydalarını düşündüğümüzde neden bu tip küçük aplikasyonlara ciddi yatırımlar yapıldığını anlamak çok da güç değil. Proje, hizmet ettiği amaç da düşüldüğünde oldukça yaratıcı ve bankanın diğer ürünleri ile bir sinerji oluşturmuş durumda. Oldukça başarılı bir tasarıma da sahip.

“Tell a Friend” opsiyonu ile uygulamayı tanıdıklarınıza gönderme şansınız var.

Çok kısa bir üyelik sürecinin ardından programı kullanmaya başlayabiliyorsunuz. İsim/Soyad ve mail adresi bilgileri erişim için yeterli. Kullanıcı müşteriniz olmasa bile mail adresi bilgisine ulaşmış ve newsletter/kampanya database’inize eklemiş oluyorsunuz. Kampanyalarımızdan haberdar olmak istermisiniz opsiyonu ile çapraz satış fırsatlarının da önü açılmış durumda.











Uygulamanın ana sayfası  kulanım açısından oldukça basit. Hediye isim listesi oluşturabilir, hediyenin fiyat tahmininizi ve gerçek fiyatını yazabilirsiniz.  Alınacak hediyelere ilişkin notlar eklemek de mümkün.

Sayfada en üstte reklam alanına yer verilmiş. Bu alanda banka ürünlerine ait tanıtımlara yer verilmiş ve çağraz satış imkanları yaratılmaya çalışılmış.













Uygulamanın Holiday Savings tabında ise kredi kartı özelinde avantajlardan bahsedilmiş ve işte öldürücü darbe, sayfanın altında da başvuru alanına yer verilmiş.  


 












Peki farklı bir şeyler yapılabilir miydi?  

Belki online fiyat karşılaştırma sitelerinden biriyle entegrasyon sözkonusu olabilirdi.  Yada uygulamaya bir takvim ve hatırlatma fonksiyonları eklenebilirdi.

Bankanın oldukça etkileyici bir sloganı var. 





Bu tip uygulamalar ile sloganını ve markanızı müşterilerinizin zihnine kazıyabilir ayrıca çapraz satış fırsatları da elde edebilirsiniz.

Kaynak: NetBanker

28 Kasım 2008 Cuma

Kriz dönemlerinde internet bankacılığı

Ekonomik kriz dönemleri zordur. Söylentiler ve göstergeler iç açıcı olmadığında insanların gelecek ile ilgili çekinceleri ortaya çıkar. Bu dönemlerde satın alma planları ertelenir – ertelenemeyenlerin yerini kiralama fikirleri alır- , paralar yastık altı tutulmaya başlar ve “tasarruf” kavramı 1. öncelik halini alır. Müşteri algısı da tasarruf yapmaya yöneliktir.

Çin alfabesi "ideogramlardan" oluşur. Çince "kriz" kelimesi iki simgenin yan yana gelmesiyle oluşur. “Tehlike” ve “Fırsat”. Yaşanan ekonomik krizi fırsata dönüştürmek de aslında mümkün.



Günümüzde müşteri ilgisini çekebilmek oldukça güç. Medyanın ve özellikle televizyonun yaygılaşmasının ardından müşteri ilgisi kıt kaynak konumuna geldi ve şuan paha biçilmeyecek kadar değerli. Yapılması gereken doğru zamanda doğru ürünü müşterilerimizin karşısına çıkarmak ve bu dönemlerde avantajlı olduğunuz güçlü yönlerinize odaklanmak.



İnternet bankacılığı özelinde güçlü olduğu konular da daha ucuz olması ve daha zahmetsiz olması. İşte krizin bizlere yarattığı bir fırsat. İnternet bankacılığının en düşük maliyetli kanal olduğunu tüm müşterilerimize anlatabiliriz.

Basit bir örnek:
“Bugün/bu hafta/bu ay ne kadar tasarruf ettim” adında küçük bir uygulama ve basit bir hesaplama aracı ile müşterilerinize ne kadar tasarruf ettiklerini açıklayabilirsiniz. Yada işlem sonlarında müşterilere “tebrik ederiz, işlemi bu kanaldan yaparak xxxx YTL tasarruf ettiniz” mesajı verebilirsiniz. Bu şekilde ürünün reputasyonuna da ciddi artılar sağlayabilirsiniz.

Bu örnekleri onlarcası ile çeşitlendirmek mümkün.

Diğer bir örnek;
Müşterilerimiz bir ekonomik krizin tam ortasında olduğumuzu biliyorlar, bunu onlardan saklamanıza imkan yok. Kriz ile ilgili gelişmeleri neden bankalarından takip etmesinler. Müşterilerinize Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri özetleyen newsletter gönderimleri yapabilirsiniz. Bu sayede hem müşterilerinizi bilgilendirmiş hem de “sizi düşünüyoruz, yanınızdayız” mesajı verebilirsiniz.

Bir diğer örnek;
Siz sorun biz yanıtlayalım…. Kriz süresince insanlar sürekli merak içerisinde. Müşterilere soru sorabilecekleri, uzmanların da bu sorulara yanıt verebilecekleri bir platform oluşturabilirsiniz.

Özetle; müşterilerimizin eğilimi ne yönde ise kurguladığımız stratejiler de ona paralel olmalı. Krizi fırsata çevirerek doğru noktadan yola çıkarak hem karlılık getirecek aksiyonlar, hem de uzun vadede müşterilere güven sağlayacak çözümler üretmek mümkün.

Her zaman bazı havuçlar kullanarak müşterileri kendinize çekmek gerekmeyebilir, bazen rüzgarı takip edip sadece rüzgarın onları götürdüğü yerde hazır olmak yeterli olabilir.

24 Kasım 2008 Pazartesi

2015 yılında İnternet Bankacılığı

Bankacılık anlayışı , bildiğimiz şube bankacılığının çok ötesine geçmiş durumda. Tüm bankaların vizyonu şubelerin neredeyse tamamen satış kanalı olarak değerlendirilmesi, tüm işlemlerin alternatif kanallara yönlendirilmesi şeklinde. Alternatif olabilecek kanallar içerisinde en büyük potansiyele sahip olanı da şüphesiz internet bankacılığı uygulamaları.

Bugün geldiğimiz noktada , önde gelen bankaların bu konuda ciddi yatırımları olduğunu görebiliyoruz. Ancak yaşanan sahtecilik olayları nedeniyle, müşterilerin hala çekincelerinin olduğu da bir gerçek.

Bu yıla kadar yapılan “müşterilerin internet bankacılığını kullanmama nedenleri” üzerine yapılan araştırmalarda “güvenlik” açık ara 1. olurken, son dönemde birinciliği “hayatımda neyi değiştirecek ki, ne işe yaradığını bilmiyorum” kapmış durumda. Bu da şu anlama geliyor; son dönemde internet bankacılığı güvenliği konusunda bankaların çok ciddi önlemler almasının müşterilerde yarattığı güven duygusu ve ilave olarak kullanıcıların artık web nimetlerinin farkına varmış olmaları. İnternet bankacılığı ve finansal uygulamalar konusundaki gelişmeler, web’deki gelişmelerin biraz gerisinde kaldı aslında.

Günümüzde bankaların internet bankacılığı uygulamalarına baktığımızda çok güvenli ama müşteri deneyimini oldukça zorlaştıran uygulamaların yanında, kullanımı çok kolay ancak yeterli güvenliğe sahip olmayan uygulamalar görebilmek mümkün. Hal böyle iken, internet bankacılığı teknoloji ve internet konusundaki gelişmelere paralel olarak gelişime oldukça açık bir alan.

İnternet bankacılığı ve diğer finansal uygulamalarda önümüzdeki 10 yılın muhtemel trendlerini şu ana başlıklar altında değerlendirebiliriz:

Tasarım İyileştirmeleri ve Kullanıcı Deneyimi:
Tasarım konusundaki kararları genel geçerlere standartlara uygun , geçmiş deneyimlerimizden ve bazı müşteri feedbacklerinden yola çıkarak verebiliyor durumdayız. Bu noktada bilimsel yöntemlerden faydalanmak mümkün. Usability testing, path analizi ve A/B testing gibi çalışmalar gelecekde daha sıklıkla yapılmaya başlanacak. Tasarım ve navigasyon konusundaki kararlar daha bilimsel yollarla alınıyor olacak. Örneğin Login aşamasından EFT işlemi tamamlanana kadarki müşteri deneyiminin optimize edilmesi konusunda bankalar ciddi anlamda kafa yoruyor olacaklar. “Butonu nereye koysak acaba” yaklaşımı tarih oluyor.




Ayrıca geniş ürün yelpazaresi içerisinde müşterinin kara vermesini kolaylaştıracak karar destek araçları sağlanacak, internet bankacılığında da müşteriye destek olacak araçlar hazır tutulacaktır. Proactive chat benzeri uygulamalar iyi bir örnek olabilir.

Özetle; tasarım kararları ölçülere dayalı olacak ve daha bilimsel yöntemler ile alınacak; müşteriye finansal deneyiminde karar vermesine yardımcı olacak araçlar konusunda yeni uygulamalara tanık olacağız.

Cloud Computing:
Henüz Türkçe karşılığı olmadığı için Cloud Computing demeye devam edeceğim. Cloud Computing; bilgisayarınıza kurulum gerektirmeden uygulamaların online olarak çalışmasına verilen isim. Geniş band ve kablosuz teknolojileri geliştikçe bu konuda yapılan yatırımlar da hızlanmaya başladı. İlk olarak Google’ın vizyoner bir bakış ile geliştirdiği SpreadSheet uygulamasının ardından Zoho ve ThinkFree cloud computing altyapısı ile çalışan ürünlerini piyasaya sürdüler. Son olarak Microsoft tamamen online çalışacak olan Office yazılımını yakında piyasaya süreceğini açıkladı.




Data portability (Datanın taşınması) konusundaki sıkıntılar , bilginin internette güvenli ortamda saklanması fikrini daha da cazip kılıyor. Ayrıca platformdan bağımsız olarak internete bağlı herhangi bir bilgisayardan uygulamalara erişebilme fikri de cabası. Cloud computing konusundaki gelişmelerin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Bu sebeple internet bankacılığı kullanımında yada güvenlik konusunda hala bilgisayar üzerinde çalışan bazı uygulamaların tarih olacağını düşünüyorum. Bu da kısa finansal hareketlere ait verilerin Google Spread gibi uygulamalara tek tuşla aktarılabilmesi gibi çözümleri beraberinde getirecektir. Bilgisayarıma kaydetmek yerine web üzerinde güvenli başka bir alana taşımak şeklinde.

Semantic Web:
Sir. Tim Berners Lee'nin yeni oyuncağı Semantic Web konusunda hergün yeni gelişmeler duymaya başladık. Başlangıçta çok ütopik gözüken “datayı tanımlayan meta datalar ile bir dil oluşturulması ve makinelerin birbiriyle konuşması” fikri son zamanlarda atılan adımlarla çok da imkansız olmadığın kanıtladı. Twine, Hakia ve Adaptive Blue gibi yazılımlar, önce user ile ilgili bilgi topluyorlar, tanıyorlar ve ardından önerilerde bulunuyor. Zaten Semantic web kavramının olmazsa olmazları Open Data ve Recommendation kavramları.




Semantic Web sayesinde başta online bankacılık olmak üzere finansal uygulamalar işlem merkezi olmanın ötesine geçip finansal öneri araçları haline gelebilecekler. Kullanıcıların geçmiş eğilimlerinden hareketle profilleri oluşturulacak ve bu profillere özel öneri sistemleri çalışacak.
Strandz şirketi bu konuda çok ciddi yatırımlar yapıyor. Semantic Web konusundaki bu yatırımlarının finans tarafındaki temsilcisi ise Money Strandz. Şuan henüz live alınmadı ancak merakla takip ediyorum. Lansmanı yapıldığında detaylarını hemen sizlerle paylaşacağım. Bu konudaki ilk adımı BBUA Bank (İspanyol Bankası) attı ve Strands ile ortak çalışmalara başladıklarını açıkladı.




Recommendation altyapısını çalıştıracak bilgiyi sadece banka içi hareketlerden değil, özellikler lifestreaming uygulamalarındaki herkese açık verilerden almak da mümkün.

Data portability:
Bir uygulama özelinde kullanılan ve oluşturulan datanın farklı uygulamalara da aktarılması konusu üzerinde ciddi anlamda kafa yorulan konulardan bir tanesi. Ancak gelinen noktada bu vazgeçilmez gibi gözüküyor. Bir bankada kullandığınız kayıtlarınızı muhasebe yazılımlarına tek tuşla aktarabileceğiniz; kişisel finans yönetimi uygulamaları ve banka işbirliği ile bilgileriniz ve işlem hareketlerinizin bankanız tarafından otomatik olarak kullandığınız uygulamalara aktrılacağı ; ve hatta bir bankadaki örnek işlem listenizi fatura bilgilerinizi bir diğer banka uygulamasına aktarabileceğiniz bir ortamdan bahsedebiliriz.

Personalization:
Müşteri ilgisi, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasının ardından kıt kayak haline geldi. Kıt kaynağı etkin kullanmanın da yolu kişiye ihtiyacı olan şeyi tam zamanında sunmaktan geçiyor. İGoogle ve Last Fm uygulamalarını da farklı yapan bu vizyonları. Finans uygulamaları ve internet bankacılığında da durum bu şekilde. Müşterileri sadece ihtiyacı olan işlem setini sunabilmek ve kendilerinin esnek olarak kişiselleştirebilmelerini sağlamak.




Mobil uygulamalar:
Gerçekten söylediği gibi “internet bankacılığının geleceği mobil bankacılık” mı emin değilim.

Mobil uygulamaların en büyük dezavantajı usability(kullanılabilirlik) sorunları. Cep telefonu üzerinden internet bankacılığı erişimi bazı kullanım sorunlarına neden olabiliyor.

Geldiğimiz noktada bir çok banka internet bankacılığı uygulamalarının bir alt kümesinden mobil bankacılık uygulaması geliştirmiş durumda. Çünkü ne müşteriler tam olarak mobil bankacılık uygulamasından beklentilerinden eminler , ne de bankalar müşterilerinin ne istediğini/isteyebileceğini tam olarak biliyorlar.

Öncelikli olarak İphone, Google phone ve Skyp Phone üzerinde çalışacak aplikasyonların piyasayı hareketlendireceğini, bunun ardından çok sadece tasarımlı, oldukça sınırlı işlem yapılabilen ve kullanımı çok kolay mobil bankacılık uygulamalarının tekrar popüler olacağını düşünüyorum. Buna paralel olarak mobil hatırlatma ve bilgilendirme servisleri konusunda da bankalardan ciddi yatırımlar gelebilir.

Guidance:
İşlem yapmak isteyen müşterileri şubelerden alternatif kanallara yönlendirmek istiyorsanız onlara online ortamda da yardım ve bilgi alabilecekleri müşteri temsilcileri, ya da bir sorun yaşadıklarında yanlarına gidip yardımcı olan güvenlik görevlileri sağlamak zorundasınız.

Müşterilerin internet bankacılığı oturumları süresince kendilerine yardımcı olacak iyi görseller ile hazırlanmış yardım öğelerinin daha da artacaktır. Modüler bazda hazırlanan demolara ilave olarak son dönemde “proactive chat” uygulamaları da oldukça popüler. Buna göre

1. Müşteri istediğinde istediği kanaldan destek alabilmeli
2. Müşterinin sıkıntı yaşadğını hissettiğinizde proaktif olarak yardım önerisi sunulabiliyor olmalı



Bankaların ürün çeşitliliğindeki artışa paralel olarak, finansal uygulamalarda müşterilerin karar vermesine yardımcı olacak araçların da aratacağını düşünüyorum. Müşterilerin ihtiyaçlarını belirleyen ürün seçici araçlar oldukça popüler olacaktır.

Kişisel Finans Yönetimi Yazılımları:
Yurtdışında kişisel finans yönetimi uygulamaları içerisinde en çok dikkatimi çekenler Wesabe ve Mint oldu. Bu kurumlar yüzlerce banka ile anlaşarak, müşterilerin finansal bilgilerini bankadan alıp işliyorlar ve tek platformdan erişilmesini sağlıyorlar. Ayrıca bir öneri sistemi çalışıyor. Benzer finansal yapıya sahip kullanıcıları ve sizin hesap hareketlerinizden öğrenerek size önerilerde de bulunabiliyorlar. Türkiye'de pazarda şuan ciddi bir açık var.





İncelediğimizde yurtdışındaki uygulamalar tam olarak bizdeki ihtiyacı karşılamıyor. Bir 3rd party firmanın acil olarak olaya el atması gerek. Ya da yurtışındaki firmaların Türkiye pazarına girmeleri sağlanmalı. Özellikle ekonomik kriz dönemi pazara girmek için bir fırsat olabilir.

Enterprise 2.0:
Tek başına internet bankacılığı uygulamasının yenilikçi olması tabiki yeterli değil. Web 2.0 öğelerinin şirket kültürü haline getirilmesi gerekiyor. Bu sebeple:
· RSS
· Podcasting
· Wikis
· Blogs
· Social networks

Benzeri uygulamaların şirket kültürünün parçaları olması gerekliliği sözkonusu.
Müşterilerin internet bankacılığını kullanmamasının 1. nedeni aslında tam olarak ne işe yaradığını bilmemeleri. Müşterileri bu konuda eğitmek ve nimetlerini anlatmak bankaların elinde. Dolayısıyla bloglar ve wiki'ler bu amaç için ideal uygulamalar. Ürününüzü en iyi şekilde potansiyel müşterilerinize tanıtabilir ve tepki&yorum ve görüşleri 1.elden izleyebilir ayrıca bu trafiği de yönetebilirsiniz.

20 Kasım 2008 Perşembe

Acemi siteleri afişe etme zamanı


"Bu kadarı da fazla" diyen web profesyonellerinin "artık hataları afişe etme zamanıdır" düşüncesinden hareketle oluşturdukları bir web sitesi. Gezdiğiniz web sitelerindeki hataları buraya rapor edebiliyorsunuz.
Kısa bir değerlendirmenin ardından sitede yayınlanıyor ve şikayette bulunduğunuz site acemi ilan ediliyor.

31 Ekim 2008 Cuma

Zor kararları ona bırakın


Markete kim gidecek?
Çayı kim demleyecek?
Temizliği kim yapacak?

Bu ve benzeri soruların yanıtını bulmak ciddi zaman , çoğu zaman da tartışmalara neden olmuştur. Bu konuda da teknolojik bir çözüm bulunmuş durumda.
Artık bu tür zor kararları ona bırakın.

Oltaya gelmeyin

Son dönemde - özellikle bankacılık alanında- olta saldırılarının (phissing) artması nedeniyle, DNS Turk ekibi tarafından yapılan güzel bir çalışma. Kullanıcılara gönderilen kötü niyetli postalar ve URL adreslerinden bir database oluşturulmuş ve üyeler - ki üyelik zorunlu olması bence dezavantaj - ihbarda bulunabiliyorlar. Çalışmanın uzun vadede bankalar için de faydalı olacağı düşüncesinden hareketle, bankalar tarafından da siteye destek verilebileceğini düşünüyorum.

Siteye buradan ulaşabilirsiniz.

22 Ekim 2008 Çarşamba

Do you have 16 boxes?

Marketing gurularından Seth Godin'in, iş hayatı ve günlük hayatımızda kriz durumlarına bakışımızı anlatan kısa ama çok başarılı bir yazı.
Okumanızı şiddetle öneririm.

14 Ekim 2008 Salı

"photofunia.com" Sevdiklerinize hoş sürprizler yapın


Yüz tanıma sistemi altyapısı ile çalışan başarılı bir
(gördüklerimin en başarılısı) fotomontaj uygulaması.
Sevdiklerinize hoş sürprizler yapabilirsiniz.

13 Ekim 2008 Pazartesi

Kullanıcı adınız hangi sitelerde kayıtlı


Kullanıcı adınızın hangi sitelerde kayıtlı olduğunu öğrenmek için güzel bir uygulama. Tek arama ile kullanıcı adınızın, en çok kullanılan sitelerin hangilerinde kayıtlı olduğunu görebilirsiniz.

11 Ekim 2008 Cumartesi

Patrona "Hayır" denmez, ama .....

Soru: Kurumunuz için önemli bir projeyi yönetiyorsunuz,plan aşamasını tamamladınız ve hatta geliştirmelerin de bir kısmı tamamlandı. Tam bu aşamada statü toplantılarının birinde patronunuz kapsamı tamamen değiştirecek ve proje deadline'ını etkileecek bir değişiklik/yenilik istedi. Bu durumda ne yaparsınız?

a. Patron kraldır, isteğini hemen yerine getiririm.
b. Prensibim gereği başladığım projede değişiklik yapmam
c. Yapılacak olan değişikliğin projeye zarar vereceği konusunda kendisini ikna etmeye çalırırım
d. Hiçbiri

Aslında yukarıdaki cevapların hepsi doğru olabilir. Yani bu tür durumlarda verilecek olan reaksiyon proje yönetcisinin tarzına göre değişebilir.

Ancak kendi görüşümü belirtmem gerekirse;
Proje yöneticiliğinde üst yönetimin güvenini kazanmak çok önemlidir. Görevinizin ilk zamanlarında sürekli sorgulanır denetlenirsiniz.Üst yönetimin güvenini kazanmanız için birkaç önemli projeyi başarıyla tamamlamış olmanız gerekir. Bunu neden söylemek ihtiyacı duydum, az sonra açıklayacağım.


Patronun isteğini takiben birkaç gün içerisinde kendisine aşağıdaki detayları içeren bir rapor sunduğunuzu düşünün:

"Proje kapsamında talep ettiğiniz değişikliğin projeye etkileri şu şekilde olacaktır:
Proje planına baktığımızda, şuanda olmamız gereken noktanın 2 hafta gerisinde olduğumuz görülüyor. (Ekli dosyada ulaşabilirsiniz.)Ancak bu durum şuanda bir sıkıntı yaratmıyor. Proje bütçemizde oldukça iyi durumdayız. Bu bütçemizin bir kısmını test aşamasında outsource desteği alarak giderebiliriz. Bahsi geçen değişikliğin uygulanması konusunda yaptığımız çalışmaların sonucunda ise, mevcut IT kaynakları ile çalışmanın tamamlanmasının proje deadline'ını 1 ay uzatacağı görülüyor. Projeye getireceği ek maliyet ise X USD. Belirtilen değişikliğin ilk belirlenen deadline'a kadar yapılmasının maliyeti ise Y USD. Projenin yeni kapsamı ile oluşacak riskler şunlar, bertaraf edilen riskler ise şunlar.
Finans bölümümüz projenin belirlenen deadline'da bitmesi konusunda oldukça ısrarcı,
buna karşılık Kalite bölümümüz proje kapsamındaki bu değişiklğin projeye katkı sağlayacağını düşünüyor."

Üst yönetimin güvenini kazanmış bir proje yöneticisiyseniz bu konudaki kişisel görüşünüz de mutlaka sorulacaktır. Projeyi en iyi tanıyan sizlersiniz, kişisel görüşlerinizi de patronunuzdan esirgemeyin ancak zaten patronunuza ve proje taraflarına sağlıklı karar verebilmeleri için gerekli bilgileri vermiş durumdasınız.

10 Ekim 2008 Cuma

Tarihin en başarısız projeleri..

PMI terminolojisine göre proje;
Belirli bir ürün/hizmet yaratmak için yapılan geçici süreli faaliyetler bütünüdür.
Ama projeler başarıla tamamlamak tanımı kadar kolay değil. %100 başarılı bir projenin tanımı şu şekilde:
Projenin başlangıcında elde edilmek istenen hizmet/servisin kapsamına, proje öncesi öngürülen zamanda ve maliyetle ulaşabilmek. Peki bu mümkün mü? Bence çok nadir. Proje yöneticisinin ve proje ekibinin risk ve değişim yönetimini konusundaki yeteneklerine bağlı biraz da.






Bilişim tarihi boyunca hayranlıkla izlediğimiz inovatif girişimler ve çok başarılı projelerin yanısıra, hikayelere konu olabilecek kadar başarısız projeler de sözkonusu. İçerisinde IBM, Apple gibi günümüzün en önemli şirketlerinin de olduğu bu başarısız proje denemeleri ile ilgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz.


Bu şirketlerin şuanda sektör lideri konumunda olmalarının sebebi, belki de zamanında yaptıkları hatalardan çıkardıkları derslerdir. Ne dersiniz?

6 Ekim 2008 Pazartesi

Proje Yönetimi 2.0

Web 2.0 teknolojileri ve hayatımıza getirdiği yenilikleri takip ediyoruz. Proje Yönetimi kavramı da Web 2.0 konusundaki gelişmelerden etkilemiş durumda.

Proje yönetimindeki en kritik konulardan bir tanesi iletişimin yönetilmesi. Genelde sıkıntı yaşanan, projelerin başarıızlıkla sonuçlanmasına sebep olan da projelerde iletişimin iyi yönetilememesi.

Çalıştığınız kurumda proje ofisi gibi merkezi bir yapılanma var ise işiniz nispeten daha kolay. Ancak bu şekilde bir yapılanma yok ise, proje yöneticilerine çok daha fazla görevler düşüyor. Enerjisinin büyük kısmını proje iletişimine harcaması gerekiyor.


Web 2.0 ortamında bloglar,wiki'ler ve sosyal ağ siteleri gibi Enterprise 2.0 araçları ile iletişim, iş birliği ve bilgi paylaşımı en üst seviyeye çekilmiş durumda. Bu durumda bahsi geçen bu araçları neden proje yönetimine entegre etmeyelim düşüncesinden harketle Proje Yönetimi 2.0 fikri ortaya çıkmış.

Geleneksel proje yönetim araçlarındaki bir diğer sıkıntı da konuyla ilgili yazılımların fazla komplike olması, bundan kaynaklanan kullanım zorlukları ve bir süre sonra bilgilerin güncellenmemesi sonucunda planların güncel kalamaması. Genelde sürekli güncellenmesi gereken proje planları bu sebeplerden güncelliğini yitirir duruma gelebiliyor. Proje Yönetimi 2.0 terminolojosinde ise kullanım kolaylığı ön planda.


Proje Yönetimi 2.0 olmazsa olmazlarından bir tanesi de bütünleşik zeka kavramı. Takım üyeleri arasında ve dış dünya ile proje ekibi arasındaki veri alışverişi ve işbirliği sonucunda bir bilgi akışı sözkonusu. Burada proje yöneticisinin kontrol ve kordinasyon görevi devam ediyor. Ancak direk bir iletişim kanalı olmaktan çıkıyor. Bunun için kurum içi blog ve wiki uygulamaları oldukça başarılı çözümler olabilir. Kurum içi bloklar farklı kademeler arasındaki iletişimi artrırırken, wiki uygulamları da bilginin tek yerde toplanmasını ve güncel kalmasını sağlıyor. Ya da bu örnekteki gibi projenize ait bir blog hazırlayıp bunu müşterilerinize de açabilirsiniz.





Genelde kötü yönetilen projelerde başlangıç aşamasında project charter, project plan vb.. dökümanlar hazırlanır. Ancak belli bir süre sonra unutulur ve tüm bilgiler,proje ile ilgili tüm gelişmeler maillerde kalmaya başlar.


Proje Yönetimi 2.0 kavramına en uygun örneklerden birtanesi Wrike yazılımı bu soruna kendince bir çare bulmuş gibi. İncelemenizi öneririm. Ancak şunu da belirtmekte fayda var. Çok büyük projeler için bu tür yazılımlar yetersiz kalacaktır.



5 Ekim 2008 Pazar

Online ölçümleme ve anket

Zoomerang ; online ölçümleme ve anket yapabileceğimiz bir web sitesi. Dilerseniz önceden hazırlanmış sablonları kullanarak, dilerseniz yeni bir tasarım ile ölçümleme ve anket formları hazırlayabilirsiniz. Çok zengin bir arayüz ile hazırlanmış ve ihtiyacınızı karşılayacak düzeyde.



Müşteri tarfında yani önyüzde çok daha profesyonel uygulamalara ihtiyaç olabiler ancak özellikle kurum içerisindeki birçok süreçte kullanabilirsiniz.

- Projeler sırasında çalışan memnuniyeti ve projenin durumu ile ilgili anketlerde
- Eğitim sonrası değerlendirme anketlerinde
- Müşteri/kurum içi çalışanların demografik bilgilerinin toplanmasında

vb. birçok uygulamada kullanabilirsiniz. Uygulamanın ücretsiz versiyonunu da kullanabilirsiniz. Ücretli olandan tek farkı araştırma yada anketin mail ile gönderilemiyor olması

İnternet Bankacılığı 2.0

Günümüzde internet bankacılığı kullanarak şubeye gitmenze gerek kalmadan birçok işlemi yapabiliyoruz. Kira ödemeleri, para transferleri, fatura ödemeleri yapabilir, kredi kartı hareketlerimizi izleyebilir, bize özel sunulan tekliflerden faydalanabilir hatta kredi başvurusu bile yapabiliriz. Özellikle ülkemizde internet kullanımının hala diğer ülke ortalamalarının altında olmasına rağmen internet bankacılığı konusunda geldiğimiz nokta dikkat çekici düzeyde.

Güvenlik çekinceleri nedeniyle gelişimi biraz daha yavaş olmakla birlikte henüz web 2.0 nimetlerinden faydalanılmadığı da bir gerçek.


Diğer ülkelerdeki durum şu şekilde. Microsoft, Google gibi büyük firmaların geliştirdiği kişisel finans yönetimi yazılımları, daha küçük firmaların geliştirdiği web 2.0 uygulamaları ve bankaların ciddi yatırımlar yaptığı internet bankacılığı uygulamaları. Bu konuda ciddi yol alınmış durumda ancak banka sistemleriyle bağımsız finans yazılımları entegre çalışır durumda değiller. Wesabe gibi kişisel finans sitelerinde kullanım sırasında tüm verileri sizin girmeniz gerekiyor. Ardından bazı finansal öneriler almanız mümkün. En son Barclay's Bank'ın yaptığı “Little Extras Calculator” gibi bağımsız çalışan uygulamalar için de aynı durum sözkonusu. Bankanın kendi geliştirdiği bu uygulamayı internet bankacılığına entegre etmesi tam bir İnternet Bankacılığı 2.0 örneği olabilirdi.


Ülkemizde durum biraz daha farklı. Bankaların bu konuda ciddi yol almalarına rağmen çok fazla 3rd party desteği alma şansı yok. Zira bu konuda hizmet veren şirket sayısı oldukça sınırlı. Bu konuda tüm yük bankaların üzerinde.


Peki kısa vadede neler yapılabilir.


Öğrenen bir internet bankacılığı:

Geçmiş hareketlerden kullanıcıya ait bir profil oluşturulması mümkün. “Temmuz ayı kira ödemenizi heniz yapmadınız” şeklinde bir uyarı mesajı aldığınızı düşünsenize.


Öğreten bir internet bankacılığı:

Müşterilerin finansal bilgisi ne kadar fazla olursa, alternatif kanalara yönlendrmek o kadar kolay olur. Şubelerin uzun vadede sadece satış kanalı olarak düşünüldüğü bir ortamda müşterileri internette yakalamışken bilinçlendirmek ve yardımcı olmak çok zor değil. Son dönemde oldukça popüler olan proactive chat uygulamaları buna bir örnek olabilir. “Para transferi yaparken bir hata aldınız. Hemen altında “Size yardımcı olmamızı istermisiniz” şeklinde bir pop-up mesaj çıktığını, tıkladığınızda müşteri temsilcisi ile chat yaptığınızı düşünün”


Tavsiye eden bir internet bankacılığı:

Geçmiş hareketlere bakarak geleceğe dönük tahminler yapmak ve müşterilere önerilerde bulunmak mümkün.

Kredi kartı ekstrelerinizin MSN üzerinden gönderilmesi, tek uygulama üzerinden birden çok banka hesabına erişilebilmesi gibi basit uygulamalar çok uzak değil.


Peki uzun vadede neler yapılabilir? Semantic web konusundaki çalışmalar beklentiler paralelinde olursa – ki bu konuda ciddi yol alındı – inanılmaz gelişmeler bizi bekliyor.


Arama motorunda aşağıdakine benzer arama yapacağımız zamanlar çok da uzak değil:

“Kredibiliteme uygun tek kapılı spor arabaların listesi”

Target Marketing

Müşterilerinizi tanımak ve onlara ihtiyaçları olanı sunmak. Günümüzde en iyi örneği de Google'ın AdSense uygulaması. Başarılı bir target marketing modelinin bileşenleri şunlar:
Müşterilerinizin demografik bilgileri:
Sitenizi kimler ziyaret ediyor, hedef kilitleniz kim ve bu kitle ile nasıl bir iletişim tarzı belirlemeniz gerekiyor. Tüm bu soruların cevapları için çıkış noktası genel demografik bilgiler olmalı. İnternette bu hizmeti sınun birkaç site var. Buradan ve buradan göz atabilirsiniz.

"Bir iş adamının kararları sahip olduğu bilgiden öteye gidemez."
R. P. Lamont
Sitenizin Modeli:
Siteniz ürün odaklı yani çoğunlukla ürün tanıtımı için tasarelamış olabilir. Genelde e-ticaret sitelerini buna örnek olarak verebiliriz.
Ürün odaklı siteler (Sony ve Casio)
Markalaştırmaya ve ürün imajını artırmaya yönelik siteler (Coca-Cola)
Kişisel izlenimime göre, internet ortamında iyi yada kötü web siteleri yer alıyor. Daha doğrusu müşteri algısı bu şekilde. Web siteniz iyi değilse müşteri algısı mutlaka kötü olduğu yönündedir, emin olabilirsiniz. Müşteriler ya da müşteri adayları web sitenizdeki deneyimlerine hiçbir zaman nötr kalmayacaklardır.

Target marketing faaliyetleriniz için 10 maddelik bir check list:
1. Genel intenet kullanımı üzerinde bilgi sahibi olun ve bu konuda yapılan araştırmaları takip edin. Müşteri alışkanlıkları ve tepkilerindeki değişim sizin web sitenizde bazı değişiklikler yapmanızı gerektirebilir.
2. Sitenize giriş yapan kullanıcıların iletişim bilgilerini almak pazarlama aktivitelerinizin önemli bir parçasıdır. Üyelik ile verilen bazı ekstrs hizmetler, newsletterlar gibi sitenize ekleyeceğiniz ek fonksiyonlar müşteri bilgileri toplamanızda işinizi kolaylaştırır. Buların dışında müşterilerden alacağınız her türlü bilgi (müşteriyi sıkıp siteyi terrketmesine sebep olmadan yapılmalı) kullanıcıları profillemenizde size yardımcı olacaktır.
3. Sadece data toplamak ile kalmayın, topladığınız datayı bilgi haline getirecek aksiyonlara hemen başlayın. Data mining modelleri size bu konuda yardımcı olacaktır.
4. Yukarıda da bahsettiğim gibi sitenizin modeline uygun seçimler yapmanız çok önemli. Ürün odaklı, marka imajını artırmaya odaklı ya da hybrid bir model benimsemiş olabilirsiniz. Kullanacağınız dil, tasarım öğeleri ve içerik buna uygun olarak seçilmeli
5. Online pazarlama aktiviteleri hiçbir zaman offline aktivitelerden ayrı düşünülemez. Kurumun tüm pazarlama faaliyetleri bütün olarak düşünülmeli, online ve offline aktiviteler birbirini tamamlayıcı nitelikte olmalıdır.
Kötü bir web sitesi hem kurumun imajına hem de offline pazarlama aktivitelerinize zarar verecektir.
6. Çalıştığınız sektör ve işkolu ile ilgili araştırma ve raporları yakından takip edin. Müşterileri sınıflandıorma ve profilleme çalışmalarınızda size yok gösterici olacaklardır.
7. Müşterileriniz değişikliği farkeder. Hedef kitleniz de zaten sizi izleyen müşteriler değil mi. Sitenizi güncel tutun.
8. Müşterilerin satın alma kararın etkileyen faktörler içerisinde sizin kontrolünüzde olmayanlar da sözkonusu. Hava durumu, haberlerde yayınlanmış bir haber Ya da tatiller müşterilerin satın alma eğilimlerini değiştirebilir. Bunlar bizim kontrolümüzde değil ama bu tüz durumlarda sitemizi müşteri eğilimlerine uygun hale getirmek bizim elimizde. Bu tür fırsatları kaçırmayın.
9. Sadece online pazarlama aktivitelerinizi hedef odaklı tutmak size boşa zaman ve para kaybından başka bir fayda getirmeyecektir. Kuruma ait tüm pazarlama faaliyetlerinin hedef odaklı olması gerekir.
Kötü bir örnek: İnternet bankacılığında size bir kredi teklifi yapıldı. Detaylı bilgi için şubenize gittiniz ancak gördünüz ki şube müşteri temsilcinizin konudan haberi bile yok.

10. Target marketing faaliyetlerinizin odağında insan yer alıyor. Bu sebeple web site içerisindeki deneyimlerinde onlara yardımcı olacak öğelere yer vermelisiniz. Zengin bir sık sorulanlar kısmı, bize yazın formu ve online chat fonksiyonları ile kullanıcıların sorunlarına yardımcı olabilirsiniz.


26 Eylül 2008 Cuma

Web sitenizle ilgili bilmeniz gerekenler

Web sitenizin yönetiminde kullanabileceğiniz faydalı araçlar ve ulaşabileceğiniz web siteleri ile ilgili güzel bir çalışma.
Aşağıdaki kategorilere göre düzenlenmiş.

- Traffics | Visits, Pageview, Rankings
-
Loading Time
- Web Hosting

- Feed Subscribers

- Website In- History

- Interface Design

- SEO | PageRank, Backlinks, Indexed Pages and more

- Website Value

- Everything About A Website (All in One)

İncelemek için burayı tıklayabilirsiniz.

25 Eylül 2008 Perşembe

10 milyon dolar ödüllü Google proje yarışması

Kuruluşunun 10. yılında genç girişimcilere bir sürpriz yapmak isteyen Google , halk tarafından kazananın seçeleceği bir yarışma düzenliyorve en iyi proje sahibine 10 milyon dolar hediye edecek.

http://www.project10tothe100.com/intl/TR/index.html web sitesi üzerinden projelerinizi iletebilirsiniz.

Son başvuru tarihi 20 Ekim

İyi şanslar..

24 Eylül 2008 Çarşamba

Finovate2008 14 Ekim tarihinde başlıyor...

Online Banking Report ve Netbanker.com organizasyonlarının düzenlediği , finans alanındaki online girişimlerin tanıtıldığı seminerin, 2008'in ikinci toplantısı 14 Ekim tarihinde San Francisco'da yapılacak. İnovatif girişimlere kendilerini tanıtma şansı da verilen organizasyona katılma şansı olmayanlar için, sunumlar sırasında çekilen videolar web sitesinde yayınlanıyor.
Nisan ayında yapılan sunumların videolarına buradan ulaşabilirsiniz.
Ekim ayına ait videoları da sabırsızlıkla bekliyoruz.

Sesiniz şifreniz olabilir.

Online bankacılık ve online hizmet veren finansal kurumsal için 1. öncelik güvenlik. Kurumlar bu konuda sürekli arayış içerisinde. Son olarak Bank of Montreal ve Yes Bank ses tanıma sistemini ATM ve Online Bankacılık uygulamalarında kullanmak üzere bir çalışma başlattıklarını açıkladı. Yaklaşık 1 yıl sürecek çalışmanın sonunda %90 oranında bir doğruluk ile müşterilerin tanınabilmesi hedefleniyor.
Merakla bekliyoruz.

1 Mart 2008 Cumartesi

Projeniz için ajans seçimi

Projeniz kapsamında ,web tasarım ve yazılım hizmetleri için bir ajans bulmanız gerekiyor. Nelere dikkat edersiniz?

- Ajansın konuyla ilgili tecrübesi ve referansları
- Güvenilirliği
- Şirketinize uyumu
- Hesaplı olması

ve daha onlarcası.. Bu kriterler kurumdan kuruma ve projeden projeye farklılıklar gösterir. Örneğin projenizin ciddi zaman kısıtı varsa, belki fiyata çok önem vermezsiniz, deadline'a uyum için güvenilirlik sizin önceliğiniz olabilir.

Bir ajans ile çalışmaya karar verdiğiniz anda çok iyi bir RFP hazırlamak için çalışmalara başlayın. Hazırladığınız döküman ne kadar kapsamlı olursa ajanstan istediğiniz fiyat teklifini o kadar erken alırsınız. Size önerim hazırladığınız RFP dökümanında , ajansın teklifi hangi formatta size iletmesi gerektiğini mutlaka siz belirleyin. Aksi halde teklifler size ulaştığında bunları konsolide etmek oldukça zor olur. Karar verirken yada patronunuzdan karar vermesini isterken; patronunuz tüm teklifleri karşılaştırmalı olarak görebileceği bir çalışma isteyecektir sizden.

Öncelikleriniz belli, teklifler geldi. Hangi ajansı seçeceğinize karar veremiyormusunuz?
Karar matrisi kullanın. Ne kadar kolay değil mi?

"Mailimi ulaşması gerektiğini düşündüğünüz kişilere iletmenizi rica ederim.."

"Proje ofisi" nedir mutlaka biliyorsunuzdur... Kurum içerisindeki tüm projelerde koordinasyondan sorumlu bir yapılanma. Olduğu zaman çok fazla değeri bilinmez ama yokluğu çok fazla hissedilir.

Her bölüm kendi projesini yönetiyordur. Sorduğunuz zaman onlardan iyi yöneten de yoktur. Ne zaman kurum geneline proje ile ilgili bir mail atmanız gerekir, işte o zaman sıkıntılar başlar. Çünkü projenin tarafları kimlerdir ve maile konu olan durumdan kimler etkilenir tam olarak kestiremezsiniz. Sonuçta birileri mutlaka unutulur. Bunu bertarf etmek için mailinizin sonuna

"Mailimi ulaşması gerektiğini düşündüğünüz kişilere iletmenizi rica ederim.." eklemeniz sizi kurtarabilir, peki ya projeyi?

Sadece yukarıda verdiğim örnek için bile Proje Ofisi'nin koordinasyonunda çalışıyor olmak çok önemli. Tabiki İletişim Yönetimi başarıyla yapılıyor ise.


Projenizde , iletişimi iyi yönetemezsiniz zamanında bitmemiş, planladığınızdan daha masraflı ve hiç de beklediğinize benzemeyen bir çıktıyla karşılaşmanız kuvvetle muhtemeldir.