11 Nisan 2011 Pazartesi

Yeni bir işe başlayacak olanlar için "3N Kuralı"

Açık konuşacağım, hiç iş değişikliği yapmadım. Yani 2003 yılında kariyerime nerede başladıysam hala aynı yerde çalışıyorum.

İş değişikliği konusunda çok deneyimli olduğum için değil, son dönemde “farklı bir işe geçiş yapsaydım, ilk olarak neler sorgulardım” sorusunun yanıtı için fazla kafa yordum sanırım, kendi kendime bulduğum yanıtları sizlerle de paylaşmak istedim sadece.

İşe ilk girdiğinizde organizasyonu tanıyın, yöneticilerinizi tanıyın, ekibinizi tanıyın vb.. klişeleri zaten biliyoruz. Yeni işinizde ilk olarak sorgulamanız gereken organizasyonun sizi neden işe aldığını anlamak. Bir kısmının direkt olarak sorarak, bir kısmının da gözlem yaparak yanıtlarını bulmak mümkün. Yanıtını bulmak gereken 3 soru şunlar: “Ne”, “Ne Zaman/Ne Kadar Sürede” ve “Nasıl”    

Ya da diğer bir ifadeyle;
Benden ne bekleniyor?
Ne zaman ve ne kadar sürede yapmam bekleniyor?
Bunu nasıl yapmam gerekir?


Benden ne bekleniyor?
Yeni işinizdeki pozisyonunuz ne olursa olsun, işe alınmış olmanızın bir sebebi olmalı. Ne olduğunu anlamak, yeni işinizdeki başarı için hayati önemde.
Yolunda gitmeyen işleri rayına sokmak için, yeni bir ekip oluşturmak için, yeni bir iş koluna giriş öncesi deneyimlerinizden faydalanmak için , çarkları sorunsuz işleyen bir yapıya know-how transferi yapmak için vb.. sebeplerden işe alınmış olabilirsiniz.

Ne zaman ve ne kadar sürede yapmam bekleniyor?
Sizden beklentinin tam olarak ne olduğunu anladınız. Zamanlama konusu bu noktada çok önemli. Yönetici olarak atandığınız bir işte hızlı aksiyon almanız bekleniyor olabilir. Ya da öncelikli organizasyonu ve ekibi tanımanız bekleniyor olabilir. Ne yaptığınız kadar ne zaman ve ne kadar sürede yaptığınız da önemli. Bu konuda yol gösterici olması açısından Michael Watkins - İlk 90 Gün  kitabını okumanızı öneririm.  

Bunu nasıl yapmam gerekir?
Neyi ne zaman yapmanız beklendiğini biliyorsunuz. Beklentileri ne şekilde karşılayacağınızın yanıtı diğer sorulara göre biraz daha göreceli bir kavram. Bu sorunun yanıtını kimse size direkt olarak vermez, tam da bu noktada parçaları birleştirmeniz gerekir. Organizasyonu çok iyi tanımak ve radarları açık tutmak gerekiyor. Şirket kültürü, organizasyonel yapısı ve hiyerarşiyi çok net anlamak gerekiyor. Kullanabileceğiniz insiyatifin sınırlarını bilmelisiniz. Gerekli olan tüm bilgileri topladıktan sonra adımları bu yönde atmak gerek.     

Google, tablet kullanımı araştırması sonuçlarını açıkladı

Katılımcıların %43’ü tablet ile bilgisayarından daha fazla zaman geçirdiğini, 3’te 1 ‘lik kısmı ise televizyon karşısında geçirdiği sürenin fazlasını tablet ile geçirdiğini belirtmiş


Tablet’i hangi aktiviteler için kullanıyorsunuz  sorusunun yanıtları ise;
%84  oyun oynamak,
%78 araştırma yapmak,
%74 E-mail,
%61 haberleri takip etmek,
%56 sosyal medyayı takip etmek

Katılımcıların %68’i günde en az 1 saatini tablet ile geçiriyor

Tabletlerin en çok kullanıldığı yer ev, en çok kullanıldığı günler ise hafta içi, akşamları kullanım çok daha yaygın

Katılımcıların %77’si tablet aldıktan sonra bilgisayar başında geçirdikleri zamanın azaldığını belirtmiş

%28’i ise tableti asıl cihaz olarak kullandığını belirtmiş.

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.

6 Nisan 2011 Çarşamba

Web sitesi yüklenme süresinin satışlara etkisi ve müşteri algısı

Web sitesinin 1 sn geç yüklenmesi;
- Conversion oranında %7 azalma
- Görüntülenen sayfa sayısında %11 düşüş
- Müşteri memnuniyetinde %16 azalmaya sebep oluyor.

Mobil kullanıcıların %75'i sayfaların yavaş yüklenmesinden şikayetçi
%60'lık bir kesim ise yavaş yüklenen bir siteye asla geri gelmeyeceğini, %40'ı ise ilk fırsatta rakip siteleri ziyaret edeceğini belirtmiş.

İnternet kullanıcıları bir sitenin yüklenmesini 3 sn'den fazla beklemeyeceğini,
%80'i ise bir daha bu siteyi ziyaret etmeyeceğini belirtmiş.
Ve en kritik olanı, kullanıcıların yarısı yaşadığı bu kötü deneyimi paylaşacağını belirtmiş.

En çarpıcı rakamlar ise şu şekilde;
Kullanıcılar sayfanın gerçek yüklenme süresinden %15 daha yavaş olduğunu algılıyorlar,
Bu durumu başkalarıyla paylaşırken ise bu oran %35 oluyor.



Infographic: Mashable